Gazetecilerin ekmeğiyle oynamaya çalışanlar kimler?

Sağlık her insanın önem verdiği alanların belki de başında geliyor.

Çünkü sağlık elden gidince hiçbir şeyin anlamı kalmıyor.

 Alanı geniş olunca şikayetleri de ona göre geniş bir hal alıyor.

Bizlerde haliyle görevimizin gereği olarak gördüğümüz aksaklıkların giderilmesi ve vatandaşların daha iyi hizmet alması adına haberlerimizde ve yazılarımızda yer veriyoruz.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, sağlıktan sorumlu Konya Milletvekili Abdullah Ağralı ve İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç’un daha iyisini verebilmek adına gayretlerini görüyoruz.

Birileri hizmete devam ederken bazı kişilerde bu hizmetlere ve yapılmaması adına çalışıyor.

İl Sağlık Müdürü Mehmet Koç’un ekibinde özellikle biri var ki yapılan bu işlere tamamen zarar veriyor.

Gazeteci, devleti ve milletinin çıkarları doğrultusunda haber yapar köşe yazısı yazar.

Hiçbir zaman kendi menfaati doğrultusunda hareket etmez.

Eğer ki bu amaç dışında yazıyorsa zaten o kişi yalakalık yapıyordur demektir.

Bu kişi kendilerine yalakalık yapan, yaz dediğini yazan, yazma dediğini yazmayan çıkar ilişkisinde olduğu Gazeteci görünümlülere alışmış. Milletin derdini, sıkıntısı yazıldığından  onu çözmek yerine onu yazan Gazetecinin yazdığına takılıyor.

Başlıyorlar bin bir türlü oyunlara.

Arkasından da müdürünü, patronunu sıradan aramaya ve arattırmaya…

Milletin sağlıkta yaşadığı bir sorunu yazmayalım mı şimdi?

Olumlu eleştiri ve ortada olan bir sorunun çözümü için yazılan yazı veya haber neden birini rahatsız eder onu da anlamak çok güç.

Sağlıkta bir yığın sorun duruken neden onlarla ilgilenilmez ?

Bu kişinin işi kurumunun işleriyleilgilenmek mi yoksa tamamen olumlu eleştiri yapan bir gazetecinin yazdığına karşı çıkmak mı?

Ya da söylediği yalanlarla  sağda solda fitne çıkarmak mı?

Bunlarla uğraşana kadar işleriyle uğraşsaydı zaten en ufak bile sorun kalmazdı.

Öyle de bir yüzü var ki, insanların arkasından laf üretiyor ama yüz yüze geldiğinizde de kafasını nereye sokacağını bilemiyor.

Bu kişi devlet kurumunda kendi şirketi gibi hareket etme cesaretini kimden alıyor?

Kendini ulaşılmaz gören, türlü oyunlara girip haddini fazlasıyla aşan bu kişinin işiyle değil de başkalarıyla uğraştığını birileri ne zaman görecek?

Bu durum görevi suistimale girmiyor mu?

Tekrarlayayım. Sizin yapmanız gereken işleri kat ve kat daha kaliteli yapacak, milletin ve devletin kurumunu şahsi malı gibi kullanmayacak çok gariban çocuğu var.

Son söz olarak da Milletvekili Abdullah Ağralı ile yaptığım haberin başlığını söyleyeyim: “Sağlıkta ‘görev suistimali’ olmamalı!”